Mustafa Erayman

  • Mart 05, 2021 Mustafa Erayman


    Mısırlar birçok bölgede ekildi ve toprak yüzeyini gördü tabi ki ekmeyen yerlerde var. Bu yıl mevsim serin gitti o yüzden çıkışlar biraz zaman alabiliyor. Ekim yapmadıysanız fide ve kök çürüklüklerine karşı tohum ilaçlama bir miktar koruyuculuk sağlar ancak bu serin ve nemli havalar hastalıklar için de uygun bir ortam o yüzden tarlanızı sık sık ziyaret edin. Çökerten veya kök çürüklüğü mısır fidelerini tehdit eden önemli hastalıklardır. Özellikle drenaj sorunu olan tarlaların su tutan nemli bölgelerinde Phytium ve Fusarium kaynaklı kök çürüklükleri çok sık görülür. Rhizoctonia kök çürüklüğü ise değişik şartlarda karşınıza çıkabilir. Tarla ziyaretleriniz sonunda yaygın olarak fidelerin kök ve kök boğazında anormallikler görünüyorsa mutlaka en yakın bitki koruma bayiine gidip fungusit tavsiyelerine başvurun. Diğer yandan elemental bakırlı sıvı gübrelerle (Örneğin CoppaFort ®) diğer mantari hastalıklara karşı da koruyuculuk sağlayabilirsiniz.

    mısır, fide, hastalık, zararları
  • Haziran 16, 2021 Mustafa Erayman

    Önce maralfalfa otu (Pennisetum hybridum)  hakkında kısa bir bilgi verelim:

    • -          Çok yıllıktır her yıl ekim gerektirmez eknomik ömrü iyi bakıldığı takdirde 20-30 yıl sürüyor
    • -          Çelikle üretiliyor ve dekara 4000 ile 16000 arasında çelik dikilebiliyor bölgeye göre.
    • -          Protein oranı biçim zamanına göre kuru maddenin %4-8 oranında değişmektedir.
    • -          Yılda 2 ile 6 arasında biçim alınabilir. Biçim sayısı azaldıkça ottaki veya silajdaki protein oranı da azalmaktadır.
    • -          Su ve sıcaklığa tepkisi gayet iyi su ve yüksek sıcaklık gelişimi artırıyor.
    • -          Daha çok tropik ve ılıman iklimlere alışkın -3 ile -8 °C civarındaki soğuklar bitkiyi öldürebiliyor
    • -          En yüksek kaydedilen verim Tayland ve Brezilya iklimlerinde yılda dekara 7-8 ton kuru ot vermiştir. Bu da takriben 15-20 ton yeşil ota eşdeğerdir.
    • -          Ekonomik verim eşiğine 3-4 yılda ulaşılabiliyor.

    marafalta
  • Ağustos 26, 2020 Mustafa Erayman

    Maralfalfa (Mischantus x giganteus) diğer adıyla “fil otu” Miscanthus sacchariflorus ile Miscanthus sinensis’in doğal olarak döllenmesiyle ortaya çıkmış steril (kısır) melez bir bitkidir. Bu nedenle tohumla çoğalması mümkün değildir. Bunun yerine sürgün veya rizom dediğimiz kök bölgesi kullanılarak çoğaltılabilir (1).

    Maralfalfa otu yüksek biyokütle (bitkinin toprak üstü aksamı) verimi nedeniyle potansiyel bir enerji bitkisi olarak son yılarda gündeme gelmiştir (2, 3). Napier otu (Pennisetum purpureum), Arundo donax (dev kamış), Saccharum ravenae (uzun demet otu) türleri de “fil otu” olarak bilinir ancak bunlar tohumla çoğalan farklı türlerdir.

    Bitki boyu 4-6 m ye kadar uzayabilmekte yeşil yaprak ve sapları yem olarak kullanılabildiği gibi biyoyakıt üretiminde de kullanılabilmektedir. Çok yıllık bir bitkidir. Ekonomik olarak 15- 30 yıl tarlada kalır ve bakımı iyi yapıldığı sürece ot üretir. Metrekarede bitki sayısı 1 ile 5 arasında olmalıdır. Tohumla üretilmediği için dekara 1000 adet bitki rizomu her rizomda dört göz olacak şekilde parçalanıp dikimi yapılabilir.

    marafalta
  • Kasım 29, 2020 Mustafa Erayman

    Son günlerdeki hava raporları pek iç açıcı görünmüyor. Yüce dağlar beyaz değil bu sene! Benzer tabloları geçmiş yıllarda da yaşadı insanoğlu ancak nüfus arttıkça kuraklığın etkilerini daha da acı hissedeceğiz gerekli önlemleri almazsak. Tabi bunun çarpan etkisi tüketicilere kadar yansıyacak kuraklık devam ederse. Gelişmiş ülkelerde kuraklık ve ekonomi arasında ilişki kuvvetlidir ve yağışa bağlı kuru tarımın bu ülkelerde üretim, istihdam ve gelirde ekonomiye katkısı %70’in üzerindedir (1). Kuraklık bitkinin çimlenmesinden, çiçeklenmesinden olgunlaşmasına dolayısıyla verime kadar tüm süreçleri etkilemektedir. Bitki boyu, bitki biyokütlesi ve verimin kurağa en hassas özellikler olduğu iyi bilinmektedir.

    kuraklık, kuraklık etkileri, tedbirler
  • Mayıs 28, 2020 Mustafa Erayman

    Silajlamanın tarihi eski Mısır medeniyetine M.Ö. 1500-2000’li yıllara kadar dayanmaktadır (1).

     Çiftlik koşullarında silajlama tamamen kontrollü bir süreç değildir, çünkü silajda kullanılan bitki türü, hasat yöntemi, iklim ve kuru madde içeriği gibi çeşitli faktörler silajlama sürecini etkileyebilir (2).

    A.B.D’nin Delaware Üniversitesi'nden bir yem uzmanı olan Limin Kung, 13 Mart 2009 da verdiği bir demeçte “Yüksek kaliteli yemle başlamıyorsanız, hiçbir formül işe yaramaz” diyerek hayvancılıkta önemli bir ürün olan silaj kalitesi için neler yapılması ve yapılmaması gerektiğini anlatmıştır.

    silaj, kaliteli silaj
cultureSettings.RegionId: 0 cultureSettings.LanguageCode: TR
Çerez Kullanımı

Sizlere en iyi alışveriş deneyimini sunabilmek adına sitemizde çerezler(cookies) kullanmaktayız. Detaylı bilgi için Kvkk sözleşmesini inceleyebilirsiniz.